Hürser Tekinoktay                            02 Haziran 2005
Hayırlısı mı oldu!

Gheorge Hagi'nin Denizlispor maçı sonrası istifa ettiğini açıklaması üzerine Başkan Özhan Canaydın'ın yorumu kısa ve net oldu 'Hayırlısı Olsun ' !
Galatasaray'a ne kadar'hayırlı' oldu bilinmez.
Ama Denizlispor maçı sonuna doğru Hagi'ye sevgisini göstermek isteyen taraftara Parmak sallayanlar, davul tokmaklarını fırlatanların hızını alamayıp 'I Love You Hagi ' diye bağıranlara gösterdikleri şiddetten sonra 'hırsız Hagi' diye bağırmaları spor adına ve sporseverler adına hiç de hayırlı olmadı!
Numaralı Tribündeki Galatasaraylılar bile bu olanlar karşısında şaşkınlıklarını gizleyemeyip 'Satılık Taraftar İstemiyoruz' diye karşılık verdiler.
1481 yılına kadar varan Mektebi Sultaniye kültürü içinde yaşayanların bu durumdan rahatsız olmamaları mümkün değildi!
2000 Yılında kafasında sarı kırmızılı şapka ile UEFA Kupasını öpen Gheorge Hagi'ye karşı hırsız yakıştırmasını yapan bir avuç kişi o cesareti veya performansı acaba nereden buldular.
UEFA kupası macerasında yaşananları görmeyenlerin, hatta hiç bilmeyenlerin kendi başlarına o cesareti bulma şanslarının sıfır olduğunu, Galatasaraylılar çok iyi bilmektedirler.
Üstelik Hagi'nin görevi devir aldığı takım;
1,5 senede yaklaşık 40 milyon dolar transfer bütçesine rağmen sportif ve sosyal iflası yaşamıştı.
100.Yılında Avrupa Kupalarına bile katılamamıştı!
Bu sıkıntılı dönemin başındaki Özhan Canaydın'da Fatih Hoca'da hiçbir mazerete sığınamadı.
Çünkü devir aldıkları takım; yine dar bir bütçe ve kadro yapısı ile Lucescu döneminde Şampiyonlar Liginde Çeyrek Final oynamış, Türkiye Liginde de şampiyon olmuştu.
İşte Hagi böyle fırtınaların arkasına gelerek dar şartlar altında istediği takımı da kuramadı. Ancak kadro dışı bırakılmış eski emektarları affettikten sonra oluşturduğu takımdan en yüksek performansı alma başarısını da pek ala gösterebildi.
Ayrıca Galatasaray Futbol Şubesinin son 2 yılda yaşadığı kaosa teknik anlamda son verdi.
Lig ve Kupa Şampiyonluğu yolunda ilerlerken takıma yeni gençleri de kazandırdı.
Oysa meslektaşlarından Rıza Hoca 20 hafta önce lig 4.lüğü kesinleşen takıma ne genç futbolcuları ne de methiyeler yağdırdığı Juanfran'ı kazandırabilmişti!
Artık sezon başında takımı ve içinde bulunduğu şartları iyi bilen Hagi'nin yapacağı küçük rötuşlar Galatasaray'a ve Türk Futboluna çok şey kazandırabilirdi.
Tabi kendisi de zorluk derecesi yüksek olan bu ortam içinde deneyimini de arttırmış olacaktı.
Aslında Hagi ile uğraşanların Galatasaray'da ilginç şeylerin olduğunu hiç umursamaması da tuhaftı.
Camiadan biri çıkıp ta;
40 Milyon Dolar bütçe ile 10 kişi kalan Fenerbahçe'den 6 gol yiyerek İntertoto'ya bile katılamayan Fatih Hocayı alkışlayanlar, daha dar imkânlar olmasına karşın ; Fenerbahçe'ye 5 gol atan, 1 maçlık puan aritmetiğiyle Şampiyonluğu kaybeden Gheorge Hagi'ye yapılan küfür ve haksız muameleye bir kelime laf etmedi!
Yine bir kişi çıkıp ta; 11 Mayıs 2005 günü Fenerbahçe maçı sonrası Özhan Canaydın'a edilen küfürlere 'ne diyorsunuz' diyen gazetecilere 'benim konum değil' diyerek cevap veren Fatih Gökşen'e Hagi istifası ile ilgili yaptığı bol yorumlardan sonra 'bu mu senin işin' demedi!
Ya da küfürler Ergun Gürsoy'a edilse Fatih Gökşen acaba ne cevap verirdin? Diye de sormadı!
Dahası Ali Sami Yen Stadında olanlardan sonra ''onlar varsa biz yokuz'' diyen gerçek sporsevere kimse sahip çıkmadı!
Sonunda Türkiye'de ki sistem bir başka genç adamı daha yedi! Umarız hayırlısı olur!

Fatih Tekke uydurmacası

Trabzonspor'un golcüsü Fatih Tekke'nin kasıklarındaki sakatlığın ciddi olmasına karşın bir süredir iğneler ile oynatılıyor olması Türk Sporcusunun sağlığına verilen önem açısından oldukça düşündürücü.
Üstelik 'Fatih'in fıtık rahatsızlığından ötürü ağrı kesici ile oynamasının ''fiziki bir zarar olmayacağını''Ersun Hoca'nın insanların gözünün içine bakarak söylemesi daha da acı !
Oysaki fıtık zamanla büyür ve daha tehlikeli bir hal alabilirler. Karnın içinde bağırsaklar veya sıkışan diğer organların kan dolaşımları bile kesilebilir. Bu fıtık boğulması diye bilinen ciddi bir komplikasyondur.
Ve düzeltmek için daha büyük ve daha riskli bir ameliyat gerektirir.
Tedavi edilmediği takdirde bağırsak düğümlenmesi ölüme neden olur.
Geciken ameliyatın yarattığı ekstra risk ise; yaranın altındaki şişkinliğin fıtık kesesi altında kalan karın bünyesindeki yapıların incinmesi ile 2. bir ameliyatı gerektirebilmesidir.
Sinirlerin yaralanması ile sinsi ağrılar oluşması veya uyuşuk bölge türemesi ise aktif sporcu için bir başka tehlike olur. Bırakın Yunanistan ve Kazakistan gibi sert şartlarda oynanacak karşılaşmaları, fıtık öksürünce bile büyür.
Ayrıca Fatih Tekke'nin sakatlığından ötürü oluşabilecek negatif sonuçların hesabını acaba Ersun Hoca verebilecek mi?
Umarız Fatih Tekke'nin fıtığı takım arkadaşlarına, Trabzonspor'a ve kendisine daha büyük sorunlar yaratmaz… Ve umarız Fatih Tekke'nin büyükleri de böylece fıtık olmaz!

Birgün Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar

 

 

Türk Futbolu

Yazarlar | Özel Futbol Dosyaları | Futbol Videoları | Futbol Haberleri

Canlı Radyo Yayını ve Konuşamadıklarımız | Dünya Kupası Özel

Çok Özel Röportajlar | Tekinoktay Özel | 2007 Yılı Oskarları

Uydu Maç Yayınları | The Best Of