Beşiktaş ve Yasin Sülün

Hürser Tekinoktay                           29 Temmuz 2004
No Te Credo del Bosque
( Sana İnanmıyorum del Bosque)

"Ülkesindeki pek çok kişi tarafından futbol kahramanı Sergen Yalçın ile kıyaslanmakta, teknik becerileri ile Beşiktaş orta sahasında verimli bir rol oynamaktadır "

UEFA Champions League resmi kaynaklarında Yasin Sülün'ün profiline böyle giriş yapılıyor.
Ve devam ediliyor.

"Beşiktaş Akademisinin 1997 yılında A takımına verdiği genç değer, Galli Teknik adam John Benjamin Toshack tarafından, Real Sociedad'ın şimdiki yıldızı Nihat Kahveci ile birlikte Türk Futboluna sunulmuştur"

Dünya futbolunda alt yapının kaliteli bir ürünü olarak tanınırken ve yıllardır birlikte çalıştığı tüm teknik adamların gözdesi olmuşken Avusturya kampı bitiminde son derece sürpriz bir şekilde gönderilme kararı alınmıştır.

Aynı Ali Cansun gibi ilk takımı Beşiktaş olup Serpil Hamdi Tüzün, Ufuk Pak, Dağut Şahin ve Fuat Yaman'ın verdiği emekler ile kaptanlığına kadar yükseldikten sonra Yasin Sülün'ün böyle ilginç ve sürpriz bir uygulamayla karşı karşıya kalması gerçekten Beşiktaş ve Türk Futbolu adına çok kaygı verici.

Kaygı verici diğer konu ise Bilal Meşe ve Fatih Doğan imzalı yazılarda ortaya çıkan, Vincente del Bosque'nin gitmesini istediği futbolcuların yönetim tarafından gönderilmemesi öte yandan kalmasını istediği futbolcuların ise bırakılması haberleri !

Real Madrid'ten yıllığı 2 milyon euroya hoca getirip , arkasından takım kadrosunu yönetimin yapmaya kalkması acaba üretimi tüketiminden az olan bir ülke için lüks bir çelişki değil mi ?

İspanya'ya gönderilen Beşiktaş takımının en önemli karşılaşmaları olan Chelsea, Lazio ve Trabzonspor maç kasetlerini izlemeyen Vincente del Bosque'ye de adeta şaşmamak elde mi.

Arkasında bek yokken bu maçların yıldızı olan Okan Koç'un 4'lü savunmanın önünde neler yapabileceğini görememek Bosque için büyük talihsizliktir !

Ayrıca dünyada golcü özeliklerine sahip oyuncu sayısı çok ender bulunurken, bu vasıflara sahip Ali Cansun gibi bir oyuncuyu sadece PAF takımına karşı sadece 1 maç ön liberoda oynatıp ve kamp kadrosuna götüremeyip bir tek hazırlık maçında bile santrafor olarak görememesi de bir teknik adam için dramatik olmalı!

Öte yandan futbol hayatı boyunca özeliklerini ceza alanı içinde dolaşmadan kullanmaya alışmış , Sinan Koloğlu'nu ceza alanı içinde oynatmaya çalışmak da anlaşılmayan bir başka konu.
Ümit Milli Sinan Koloğlu'nu demek ki kalede oynatmış olsalar maçın devre arasında göndermek zorunda kalacaklardı !

Anlaşılması asıl zor olan, bu oyuncuları görevde olduğu zaman transfer edenlerin şimdi Beşiktaş'tan göndermeye kalkmalarının ortaya çıkardığı çelişki !

Öz evlatlarının kolundan alınan kaptanlık bandının kime verileceğini Beşiktaş camiası merakla takip edecek ve unutmayacaktır hiç kuşkusuz !

Futbol endüstrisinde paraya dayalı bir üstünlük sistemine karşı çıkarak " Üstünlüğün parayla kazanılmadığı bir sistem bulmak gerekir.Yoksa bütün yoksullar yok olup gidecek ve zenginler baş başa kalacak " diyen Jean Jacques Rousseau'nun ülkesinin önde gelen futbol adamı Platini acaba Türkiye'de olsaydı bu olanları nasıl yorumlardı ?

Not;
Real Madrid'in eski hocası V.Del Bosque başarılar ile dolu kariyer ve markasına rağmen,
sahip olduğu yetkiyi ve deneyimlerini çalışma prensipleri ile birlikte Türkiye'de kullanamanın sonucunda;
bu yazının yayınlanmasının ardından yaklaşık 6 ay sonra
26 Ocak 2005 günü görevinden alınmıştır.

27 Ocak 2005,Spor Servisi

Konu ile ilgili yazılar

Birgün Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar

Uydu Maç Yayınları | The Best Of