|
Türkiye'de
Şike, Şike Dosyası, Şike, Dünyada, Şike, Ali Aydın, Sadık
Deda, Futbol Federasyonu Başkan Vekili, Bernard Tapie, Şeytan,
Avukatlar, Şekip Mosturoğlu
Hürser Tekinoktay
11
Kasım 2004
Şikenin
Avukatları
Geçen haftanın en ilginç olayı oruç tartışmasıydı.
Yenilen ve puan kaybeden takımların başarısızlıkları futbolcuların
oruç tutmalarına bağlanırken, kazanların Türkiye Liginin takımları
olduğu ve futbolcularının da (neredeyse tamamının) oruç tuttukları
nedense unutuldu!
Halbuki son bir aydır şike konusunun tekrar gündeme gelmesi
ve tartışılmaya başlanması belki de hayattaki ön önemli varlıkları
elinden alınmak istenen futbolseverler için gerçekten bir
şanstı.
Ancak genel kanının yine olayların kapatılacağı yönünde olması
da bu şansın işe yarayıp yaramayacağını konusunu belirsizleştiriyordu.
Gündemden düşmeye başlayıp sonrasında hiçbir belge bulunamıyor
diye oluşan sonuçların doğal karşılanmasına da alışılmıştı
!
Ancak henüz gündemden düşmemiş olan şike konusunun daha şimdiden
duyarsızlıkla geçiştirilmesi inanılır gibi değil !
Oysa ki ;
Futbol Federasyonu Başkan Vekili Şekip Mosturoğlu, yurtdışında
Türk futbolunun Kolombiya futbolundan farklı algılanmadığını
söylerken !
Oysaki ;
FİFA Kokartlı Ali Aydın'ın "Ligde şike var. 2 yıl önce
halen Süper Lig'de oynayan bir takımın yöneticisi elinde altın
dolu torba ile yanıma geldi. Almadım. MHK'ya da söyledim.
Ama her hakem aynı şeyi yapıyor mu diye sorarsanız, 'yorum
yok' " derken !
Oysa ki ;
31 Mayıs 2003'te oynanan bir maçın gözlemcisi olan Sadık Deda'nın,
"Raporumda 'bu maç değerlendirilmez' diye yazdım"
deyip, Şike olduğunu söylerken !
Oysaki ;
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Suç örgütlerinin
spora kadar uzanmış gözükmesinin ve kullanmasının çok üzücü"
olduğu beyanatını verirken.
Oysaki ;
UEFA Asbaşkanı olan ve önümüzdeki dönem Platini ile UEFA başkanlığı
yarışına girecek Şenez Erzik'in "Maalesef Türkiye'de
şike var !" demesine ve belki de bu prestij kaybından
ötürü Platini'nin kazanmasına sebep olacağı duruma rağmen,
Gelişmeler gerçekten kaygı verici !
Şike
ve Yine Çözümsüzlük Formülü
Önümüzdeki
günlerde kurulacak komisyon için "e-posta adresi açalım.İhbarlar
oraya gelsin. Değerlendirelim" deniliyor !
TBMM'de ikinci kez Ali Aydın ve ismi geçen futbolcuların ifadeleri
alınması isteniyor!
Ali Aydın'ın açıklamasının ardından ertesi sabah 08.00'de
ifadesi alınması gerekirken hala ses yok!
Futbol Federasyonu Başkanı konuk olduğu Televizyon programında
" Bir sürü şey söyleniyor ama delil yok !" diyebiliyor...
Sonuçta çözümsüzlük formülü yine ortaya çıkıyor!
Ancak Konu İcra İflas Kanunu'na bağlı bir mevzuat mıdır ki
, bu kanunun 68/1 maddesine göre delil kabul edilebilecek
sınırlandırılmış belgeler aranmaktadır !
Ceza hukuku bile her türlü delil ile sonuca ulaşır.
Sokaktaki insanların futbolu temizlemek adına bu delileri
toplama yetkisi olmadığını hepimiz bilmiyor muyuz ?
Nerden mi başlamak lazım ?
2002 Yılındaki DGM ve geçtiğimiz günlerdeki Kelebek
Operasyonu dinleme kayıtları, Ali Aydın, Sadık Deda ifadeleri
yeterince delil başlangıcı kabul edilecek belgeler değil midir?
Şike Belgeleri;
Satılık ve Kiralıklarda delil !
Şikenin Kulüplerin mali
yapıları ile direkt ilgili olduğu, gerçek değeri altında işlem
görüp, satılan ve kiralanan futbolcuların bile bizi bazı yerlere
ulaştıracağı beklenmez mi dir ?
Çok derin bir analizden geçirilerek bütçe ve mal varlıkları
araştırmaları kati netice ve delile ulaştırabileceğinin asıl
gerçek olduğunu Futbol Federasyonu Başkanı ve üst makamların
pek tabi bildikleri de bir gerçek değil midir ?
Ortada bu kadar ayyuka çıkmış bir rezalet ve bir sürü delil
başlangıcı, hatta delil var iken; her türlü çalışmanın yapıldığını
ve mutlaka sonuca gidileceğini insanlar duymak istiyor.
Takımların küme düşürülmesini ve adı geçen futbolcuların cezalandırılmasını
ve şikenin avukatlarının teslim olmalarını insanlar
artık istiyor!
Dünyada Şike;
Bernard Tapie Örneği
Son zamanlarda oldukça
İyi ilişkiler içinde olduğumuz Fransa'da şike ilgili rezaletler
sonunda ne olduğuna bir bakalım.
Avrupa Parlamentosu eski milletvekili, Çevre Bakanı, Marsilya
futbol takımının Başkanı, Adidas'ın eski sahibi, Bernard Tapie'nin
Marsilya-Valencia futbol maçında rakip takıma rüşvet vererek
kendi takımına tur atlattığı gerekçesiyle demir parmaklıklar
arasına gönderildiğini ve ilk kez Avrupa milletvekilliği dolayısıyla
siyasal dokunulmazlığı devam eden bir politikacının hapise
düşmesine sebep olan konunun 'üstelik' şike olduğunu sanırız
tüm bürokrat ve politikacılarımızda biliyordur herhalde.
Aynı kendilerini Dünya Şampiyonu yapan Rossi'nin yıllarca
ceza alıp Milan'ın alt kümeye düşürüldüğü İtalya'da olduğu
gibi ?
|