arda turan,
milli takım, türk futbolu, ersin afacan, mehmet topal, hakan
şükür, yıldıray, uefa, avrupa şampiyonası, fatih terim, rıdvan
dilmen
Ersin Afacan
17 Haziran 2008
Arda Turan ve Milli Takım
Geçen sene “Arda’nın Reklam
Filmi” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Demiştim ki “Şu an bence
Türkiye’de futbol oynayan tek futbolcu Arda. Top ayağına
yakışıyor.”. Arda, bu sezon Galatasaray’ın şampiyonluğunda
Servet, Sabri, Mehmet Topal ve Hakan Şükür ile birlikte en
büyük paya sahip olan ve formunun zirvesinde sezonu bitiren
bir futbolcuydu.
Arda, sahip olduğu
yetenekleri ve gösterdiği performansı ile Türkiye’nin
Messi’sidir. İşte bu Arda Turan, Portekiz maçında yedek
kulübesinde bekletildi. Neden? Sanırım, Fatih hoca takımı,
yenilmemek için oynatmaya çalıştı.
Ancak savunma yapmayı
yeterince beceremeyen Milli Takımımızı tarihi farktan
direkler kurtardı.
Aslında sadece Arda, Servet,
Sabri, Mehmet Topal ve Hakan Şükür değil Yıldıray da takımda
yerine almalıydı.
Fakat Fatih hoca, Hakan Şükür
ile Yıldıray’ı turnuvaya götürmeyerek ve Arda’yı da ilk
maçta oynatmayarak acaba “Patron benim. Ben ne dersem o”
demek mi istedi? Oyun kurucu Yıldıray ile pivot santrafor ve
lider oyuncu olarak
Hakan Şükür kadroda
olmalıydı. Hakan, belki de Semih ile değişimli oynardı.
Aslında 2000 Avrupa Şampiyonası’nda Mustafa Denizli ile
çeyrek final oynayan Milli Takım, o yılın Türkiye Şampiyonu
ve UEFA Kupası galibi Galatasaraylı oyunculardan oluşurken
bu turnuvadaki takımın iskeletini de Galatasaray
oluşturmalıydı.
Portekiz maçından sonra
İsviçre’yi 2-1 yendik ama yine iyi oynamadık. İsviçre
kaçırdığı pozisyonları değerlendirse ve Volkan süper bir maç
çıkarmasa bu maç da aleyhimize farklı bitecekti.
İsviçre’yi 2.devre oyuna
giren Semih ve Mehmet Topal’ın oyuna olumlu katkısı ile
yenebildik.
Çünkü Milli Takımda kaleye
sırtı dönük oynayabilecek tek santrafor Semih idi Nihat
değil. Terim, sonunda bunu anladı ve Semih’i santrafor
oynatarak maçın dönmesini sağladı.
Dolayısıyla Fatih Terim gibi
tecrübeli ve hocalığı dünya çapında kabul görmüş bir teknik
adamı, Portekiz maçının tamamında ve İsviçre maçının ilk
yarısında tanımak mümkün değildi.
Rıdvan Dilmen “Terim, 45
dakikalık teknik direktörlük yaptı.” derken çok haklıydı.
Sıra Çek Cumhuriyeti’ne gelmişti. Bu güçlü rakip karşısında
da pek iyi oynamayan takımımız 2-0 yenilirken 3.gole direk
izin vermedi ve sonra sahneye yine Arda çıktı.
2-1’den sonra kazanma
arzusunu sahaya çok iyi yansıtan takımımız, rakip
oyuncularının yaptığı hataları değerlendirip skoru 3-2’ye
getirdi. Aslında Fatih Terim’in kendisini ispatlamasına
gerek yok.
UEFA Kupasını alarak ve
Milan’ı çalıştırarak bir daha hiç bir Türk teknik adamın
yapamayacağı işleri yaptı.
Bu nedenle, herkesten farklı
düşündüğünü ve sıra dışı bir hoca olduğunu göstermesi için
sürekli farklı işlere girmesine gerek yok. Aklın yolu
birdir.
Takımımız başta Arda olmak
üzere çok kaliteli futbolculardan kurulu. İyi seçilmiş ve
iyi hazırlanmış bir kadro ile sahaya çıktıktan sonra gerisi
gelir…
Bu konu ile ilgili yorum
yapmak için tıklayın.
Özel
Malta
Milli Maçı Fatih Terim ve Olaylar
Özel
Fatih Terim Dosyası Ana Sayfa
Ersin Hoca'dan Anasayfa
Yazarlar
|
Futbol
Videoları
Uydu
Maç Yayınları |
Canlı Radyo Yayını
ve Konuşamadıklarımız
Dünya Kupası
Özel
|
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay
Özel
|