|
Turk
bolu ve Besiktas'ın YIL DIZI
Ya
sin
Sulun ile röportaj
Hürser Tekinoktay
22 Temmuz 2004
Ali
Cansun, del Bosque
ve Real Madrid
Ali Cansun Bigeçaslan
1995 yılında Beşiktaş'ın alt-yapısına başvuran 3000 genç futbolcu
adayı arasından seçilerek 12 yaşında futbol hayatına başlamıştır.
Dünya Futbolunda yıldızların azalmasından sonra özellikle
bu konuda en büyük sıkıntıları yaşayan Almanya bir çok araştırmalardan
sonra sorunun ana kaynağı olan yeteneği erken keşfetmek tespitine
varmış iken, Ali Cansun için bu yaşta keşfedilmek bir şans
sayılmalıydı.
90'lı yılların sonunda Ataköy Olimpiyat evinde yapılan sempozyumda
Alman Genç Milli Takımlar futbol hocası Erich Rutemöller,
yüzlerce teknik adamın önünde, 15 yaş altı milli takımdan
A milli Takıma kadar yükselen tek futbolcunun Thomas Hassler
olduğunu ve yetenekleri erken keşfedememelerinin en büyük
sorunları olduğunu itiraf ediyordu !
Ali Cansun bu şansını 1996 yılında Beşiktaş Yıldız takımı
esas kadrosuna girip attığı goller ve oynadığı futbol ile
erken yaşta kullanmaya başlamıştı.
Daha sonra katıldığı uluslar arası turnuvalarda Beşiktaş'ı
başarı ile temsil ederken, 1998 yılında oynadığı pilot takımda
bir resmi maçta 10 gol atarak golcü özelliğini gösterecek
bir rekora ulaşıyordu.
O dönemde B genç Milli takımına seçilen tek Beşiktaşlı genç
milli futbolcu olan Ali, Paf takımına erken yaşta çıkıp orada
attığı 21 gol ile takımının golcüsü oluyordu yine.
Zürich'de yapılan Fifa gençler şampiyonasında 5 golle turnuvanın
en çok gol atan futbolcusu olurken, 4 mayıs 2000 yılında ise
Genç Milli Takımımızın İsrail'e karşı oynayıp 2-1 kaybettiği
maçta, oyuna sonradan girmesine rağmen maçın en değerli futbolcusu
seçiliyordu.
Beşiktaş'ta çalıştığı son dönemde Christoph Daum'un onu fark
edip A Takım kadrosuna almasıyla Ali Cansun artık Beşiktaş
Profesyonel takımı oyuncusu olmuştu.
Bu şansını bir kaç ay sonra başlayan yeni sezonda çok iyi
kullandı Ali Cansun.
Oynadığı mevkide Pascal Nouma, İlhan Mansız, Ahmet Dursun,
santrafor olarak transfer edilen Pancu, yine forvette oynatılan
Sergen Yalçın varken Ali özellikle İsviçre kampında Neuchatel
Xamax ve FC Zürich'e karşı attığı goller ve ortaya koyduğu
performans ile kadroya girmeyi başarmıştı. UEFA kupası dahil
olmak üzere bir çok maçta görev alıp oynadığı futbol ve attığı
gollerle yeteneklerini gösteriyordu.
Geçtiğimiz sezon başı ise Okan Koç'a karşılık İlhan Cavcav'ın
istediği ilk futbolcuydu Ali Cansun.
Genç futbolculuk hayatında ilk kez İstanbul dışına çıkan Ali
Cansun kısa zamanda Teknik Direktörü Ersun Yanal ve Başkanı
İlhan Cavcav'ın desteğini arkasına alarak Türkiye Liglerinin
en iyi takımı olan Gençlerbirliğinde Mustafa Özkan, Youla
N'Bayo, Veysel ve Bülent Karaman ile tatlı bir rekabete giriyordu.
Ankara'da Beşiktaş'a karşı oynadığı lig maçında heyecanına
engel olabilse, belki de son dakikalarda yakaladığı fırsatı
değerlendirerek Beşiktaş'ı evine puansız gönderecekti.
Ligin devre arasında gol sorunu yaşayan Lucescu'nun, tercümanı
Sinan Serhatlıoğlu vasıtasıyla takıma geri çağırdığı Ali,
bonservis parasını bile kendisi ödeyip Beşiktaş'a geri dönmüştü.
Ancak kötü günler yaşamaya başlayan Beşiktaş'ta Lucescu'nun
kendine olan güvenini kaybettiğini deklere etmesi en büyük
şanssızlığıydı.
Çünkü işler sıkıntılı giderken genç futbolcuları oynatmak
cesaret ve kararlılık isterdi !
Bu sezon başında Mattheus'un planlamış olduğu Avusturya kampına
götürülen 27 futbolcu arasında forvet azlığı var iken, 9 yıldır
emek verilen Ali Cansun kampa bile götürülmedi.
Real Madrid' den ithal ettiğimiz Del Bosque ise onu bir kez
bile santrafor oynatıp golcü vasıflarını göremedi!
Oysa ki dünyanın en çok harcayan kulübü olan Real Madrid sportif
direktörü Jorge Valdano Başkanın ve kulübünün prensiplerini
bir cümle ile açıklıyordu "Biz en çok ücreti kazanan
oyuncumuzdan 1 fazlasını Raul'a veririz, çünkü o Real Madrid'in
alt yapısının cezbedici olmasını sağlayacak bir değerdir"
Real Madrid'de yaşadığı bu kültürü ve anlayışı getirmeyecek
veya getiremeyecekse, Vincente del Bosque'ye yılda 2 Milyon
euro neden verilmiştir acaba ?
İstanbul'da kalan Ali Cansun'na idman sahası ve programı bile
verilmez iken;
alt yapıya verdiği önem ile övünen ve bu anlayışı bayraklaştırmış
Beşiktaş ve Del Bosque'nin bu çelişkisi önümüzdeki günlerde
neler getirecektir onu da göreceğiz ...
Not;
Real Madrid'in eski hocası V.Del Bosque başarılar ile dolu
kariyer ve markasına rağmen,
sahip olduğu yetkiyi ve deneyimlerini çalışma prensipleri
ile birlikte Türkiye'de kullanamanın sonucunda;
bu yazının yayınlanmasının
ardından yaklaşık 6 ay sonra
26 Ocak 2005 günü görevinden alınmıştır.
27
Ocak 2005, Spor Servisi
<<
Geri
Birgün
Gazetesinde yayınlanan diğer yazılar

Yazarlar |
Özel Futbol Dosyaları |
Futbol Videoları
|
Futbol Haberleri
Canlı Radyo
Yayını ve Konuşamadıklarımız
|
Dünya Kupası
Özel
Çok Özel Röportajlar
|
Tekinoktay Özel |
2007 Yılı Oskarları
Uydu Maç Yayınları |
The Best Of |