|  
			Fatih Tekke, 
			Almanya, İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz, Futbol TV 
			 
              
		  
		
					 
					Müslüm Kemal Gülhan  
			
			30 Mayıs 2008  
			
			
			2008 Ulusal Maçlara Dair  
			
			Bazen insan içindeki isyanı paylaşmak için sıra dışı sözcükler 
			seçmek zorunda kalır.
   
			  
			
			Ne yapmalı da? ne etmeli de? olanları düzgün ve en önemlisi ikna 
			edici düzeyde anlatabilmeli.    
			  
			
			Şiddet ve öfke malesef yaşamımızın bir parçası olmuşken bunun dışına 
			çıkarak masum, uysal ve güzel bir şekilde olup bitenleri anlatmak 
			lazım.
 Sevgili ‘Yalnız ve güzel yurdumun’ insanları sanmayınki bize sunulan 
			futbol ve futbolcular gerçek anlamda futbol prensiplerinin 
			oluşumlarıdır.
 
 ‘Hayır’ değildir bunlar Fatih Terim’in kendi istek ve egolarıdır. 
			Sorun kazanmak veya kaybetmek değil, hatta şampiyon olabilmek bile 
			değil, sorun adil ve makul şekilde futbolun ahlaki ve temel 
			değerlerine saygılı olmaktır.
 
 Lütfen şöyle geriye dönüp bakar mısınız? Eleme maçlarındaki taktik 
			ve kadro seçimindeki tutarsızlığına ve hazırlık maçlardaki yer ve 
			zamanlama bakımındaki yanlışlıklara, hatta bu yüzden oluşan 
			sakatlıklara.
   
			  
			
			Ve Macaristan maçındaki yanlış karar ile gelen başarıya, dönüp bakar 
			mısınız?
 Nasıl anlatılır, söyler misiniz Halil ve Yıldıray’ın Ulusal 
			Takım’dan çıkarılma gerekçesiveya mantığı? Nasıl anlatılır? Nihat’ın 
			tek santrafor oynatılması…
   
			  
			
			O zaman niye Fatih Tekke’nin olmayışının sorusunun cevabını.
 Nasıl anlatılır, ikinci sınıf Brezilyalı futbolcudan birinci sınıf 
			Türkiyeli futbolcu yaratmak?
 
 Nasıl anlatılır, yarım veya tam porsiyon milliyetçilik sendromu? 
			Futbolun varolma prensiplerine ters olan olgunun futbolun içine 
			sokulmaya çalışılması.
 
 Nasıl anlatılır, İsviçre maçı soyunma odasındaki ‘bu bayrak 
			atalarınızın kanıyla kazanılmıştır’ söylemi?
 
 Niye biz Almanya, İtalya ve Fransa gibi gönül rahatlığı ile 
			turnuvanın favorisi gösterilmiyoruz?
   
			  
			
			Niye biz İspanya, Portekiz gibi her an turnuvayı kazanabilecek takım 
			olarak gösterilmiyoruz?    
			  
			
			Niye bizim futbol kalitemiz ekol alarak kabul edilmiyor?
 Ve ne zaman gerçekler ile yüzleşmeyi göze alacağız?
   
			  
			
			Ne zaman yanlış ve kötü olanı halının altına süpürmeyip eleyeceğiz?    
			  
			
			Ne zaman gerçekleri TV’den anlatmaktan korkmayacağız?
 İşte bu nasıllara, niyelere ve ne zamanlara verebileceğimiz 
			cevabımız olduğunda çok şeyleri halletmiş oluruz.
 
 İsmet İnönü söylemi çok doğrudur. ‘Bir insanın elbisesi içine bir 
			milleti sığdıramazsınız’.
 
 Sanırım bir numara büyük geliyor…
 
 
			»  Müslüm 
              Kemal Gülhan Anasayfa   
                      
                      
					
					
					Yazarlar |
					
					Özel Futbol Dosyaları | 
					
					
					Futbol Videoları 
					| 
					Futbol Haberleri
					
								  
					
					
					Canlı Radyo 
					Yayını ve Konuşamadıklarımız 
					| 
					
					Dünya Kupası 
					Özel  
					
					
					Çok Özel Röportajlar 
					
					 
					|  
					
					Tekinoktay Özel |  
                      
						
						
						2007 Yılı Oskarları
						
								  
					
					
					Uydu Maç Yayınları |
					
					The Best Of  
					   
					  
				
 |